Olmuş olan şey olacak olan şey, yapılan şey yapılacak olan şey ve güneşin altında yeni hiçbir sey yok. “İşte bu yeni” denebilecek bir şey var mı? Bu şimdiden eskidi, bizlerden önceki zamandan oldu. Ne eskiye ait şeylerin anımsanması söz konusu, ne de sonrasında geleceklerle gelecek şeylerin hatırlanması söz konusu olacak.
Ecl 1: 9-11
Zamana ve mekana yayılmış beden olarak bölge. Sultanın Kosova (Blackbird) topraklarına akan kanı altı yüzyıllık sayısız savaşın kanıyla sel oldu. Artık bakılacak ve duyulacak bir şeyin olmadığı eski şehrin gözleri ve kulakları doğuya doğru bakıyor, kulak kesiliyor. Dünün düşmanı kırılmış kırmızı sarı bayrak şimdi daha yaşlı rakibi kırmızı mavi beyaz bayrakla aynı bayraktar altında eski savaş alanına döndü. Ortada, genişleyen beden kırmızı ve beyaz bayrak kollarıyla iki kıtayı, doğuyu ve batıyı, geçmişi ve şimdiyi üçgenin uç noktasını birleştiriyor. Bu arada yeni sultanlar yeni imparatorluklar inşa etmeye çalışıyorlar. Kırmızı bayrak:
Tehlike.
…performans
Bu performans benim yer ve zamana özel performanslar çizgimin parçası. Bu işlerin ana özelliği dile getirilen veya getirilmeyen eylemle performans sırasında söylem aracılığıyla ken- di bağlamlarına yerleştirilen nesnelerin yapılmasını açıkça belirten bir konuşmanın olması. Bu işimde her yerde mevcut olan “kültürel” nesneler olarak hafif saldırı silahları imgesini sıklıkla kullanıyorum. Görünürde çok açık bir anlamları olmasına karşın, imge olarak silahların çoğul okumalara olanak tanıyan büyük bir belirsizlik taşıdıklarını düşünüyorum. Kullanılışlarında nesnenin kendisinden büyülenme değil, tüm modern kültürlerde bulunan bir simge olarak evrenselliğinin onaylanması söz konusu. Böylelikle, işim evrensel olarak tanınabilir simgeler aracılığıyla performans yaptığım yerle geldiğim yerin toplumsal, kültürel ve siyasal gerçeklik- leri arasında köprüler kurmaya çalışıyor.