7. Uluslararası Sinop Bienali, 2019
Kavramsal Çerçeve: Aslı Serbest & Mona Mahall
Sanatçılar: Adelheid Schulz, Ana Filipovic & Philipp Mecke, Annika Eriksson, Banu Cennetoğlu, Cornelia Lund ve Holger Lund (fluctuating images, Berlin), Çağla Sönmez Çakır, Fulya Erdemci & Kevser Güler, Hayırlı Evlat, Johannes Vogl, Kemal Özen, Mahir Namur, Mehtap Baydu, Misal Adnan Yıldız, Mobile Albania, Nil İlkbaşaran & Güngör Erdem, Övül Ö. Durmuşoğlu, Pınar Öğrenci, Şener Özmen, The Dynamic Archive
Mekanlar: Buzhane, Sinop Hal Buluşma Merkezi, Paşa Tabyaları, Sinop’un kamusal alanları.
Ekip: Küratöryel takım: Aslı Serbest & Mona Mahall, Yönetim, Organizasyon, Uygulamalar, Bütçeleme: Aslı Serbest & Mona Mahall, Küratöryel Asistan: Ezgi Çiftçi, Prodüksyon: Mert Karaçıkay, Prodüksyon Yönetimi: Erkan Akliman, Medya ve Basın İlişkileri: Yiğit Kaya, Basın / Sosyal Medya: Aslı Serbest & Mona Mahall, İnternet Sitesi: Aslı Serbest & Mona Mahall, İllüstrasyonlar: Aslı Serbest & Mona Mahall ve sanatçı Alexander Pfeiffenberger, Tercüme: Aslı Serbest, Ezgi Çiftci, Çiğdem Girgiç, Kurumsal Kimlik Tasarımı: Umut Südüak, Fotoğraflar: Laura Baumann, Gönüllü Ekip: İbrahim Hekim, Yusuf Emre Yalçın, Cansu Kırcan, Çağatay Şimşek, Chada El Ward Mazigh, Selin Saraçoğlu, Elif Yılmazer, Yağmur Güzle, Doğa Burak Hayırcı, Oğulcan Övet
Destekçiler: Sinop Belediyesi, Institut für Auslandsbeziehungen, SAHA, HfK Bremen, Freundes- und Förderkreis der Hfk Bremen, Kulturakademie Tarabya, Goethe Institut, The Dynamic Archive, Opet, Akbank Sanat, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, CABININ Uluslararası Çanakkale Bienali, SPOT
Organizasyon: Sinop Sürdürülebilir Kalkınma Derneği, Informal Görgün Network
Teşekkürler: Denizci Otel, Kayıkçıoğlu Ticaret, Otel 117, Antik Otel
“Burada ve Nerede / Bir Konum Politikası”
Sinop Bienali, yerleştirilmiş uygulamalara ve işbirliğine dayalı süreçlere dayanmaktadır. Anadolu’nun Karadeniz Bölgesi’ndeki çeşitli yöreleri keşfetmek için Türkiye’nin en kuzeydeki sahil kenti olan Sinop’un merkezinde bulunan “Hal” pazar yerinde başlangıç noktamızı buluyoruz. Kolektif rotalara ilerleyerek, çeşitli geçmişleri, deneyimleri ve sanatsal araştırmaları yerel jeopolitik ve sosyo-politik gerçekliklerde, Karadeniz’in arşivsel nitelikteki ve kolonileştirilmiş yeryüzü biçimlerinde ve su kütlesinde olmak üzere, yerinde derlemeyi amaçlıyoruz. Tüm bu unsurlar ulus devletlerin de üzerindedir ve geçmiş ile gelecekten parçalar içerirler; Soğuk Savaş zamanlarından bir Rus casus balinasının hatırasının yanı sıra tonlarca plastikle birlikte karanlık denizin derinliklerinde tamamen bozulmamış antik gemiler birliktedirler. Hepsi de, belirli ilişkilerin ve törelerin, siyasi direniş ve tarihi ısrara ilişkin eylemlerin, kasıtlı olsun ya da olmasın buradan ayrılanlardan ve gelenlerin hareketlerinin yer aldığı alanlardır.
Orada burada (here and there) deyimini değiştirerek elde edilen, “burada ve nerede” (here and where) başlığı, algımızın sınırındaki bir yeri ifade eder ve baskın anlatılarımızdan hariç tutulmuştur. Ancak, jeo-politik ve jeo-kültürel gerçekliklerin maddi, dilbilimsel ve mitolojik değişimin tarihi ile birlikte yaşandığı bir yer ise yaşanmış bir şimdiyi oluşturmaktadır. Bu durum bir konum politikası anlamına gelir. Feminist şair Adrienne Rich (1929–2012) tarafından tanımlanan konum politikası, düşünme ve konuşmayı yerleştirilmiş bir deneyim, bir özellik, bir coğrafya, bir beden ile yeniden bir araya getirmeyi amaçlar. Bununla birlikte, konum politikası, yerel mekânı temel bilginin alanı olarak kabul etmez; bunun yerine, yeri, köklerden ziyade rotalarla, deneyimli bağlantıların ve kavşakların yeri olarak anlamaktadır. Bu noktada yerel, sınırlı bir yerle değil, tarihsel temasla, ilişkilerde ve çevirilerde, varlıkların ve nesnelerin hareketini sağlayan ve disipline eden rotalarda, siyasetin bulunduğu yerde başlar.
Karadeniz’de takip etmeyi hayal ettiğimiz yollar Karadeniz’e doğru aşağıya akan Tuna boyunca, Diyojen’in memleketi Sinop’tan Atina’ya doğru yaptığı efsanevi yolculuk rotası, kıyı boyunca yer alan altı komşuyu bağlayan çevre yolu, petrol, çöp, verilerin akışı, İstanbul Boğazı’ndan gelen sürüler ve feromonlar olacak ve bu rotalardan bazılarını takip etmek, konumu bir nesne ve bir varlık arasındaki ilişkiyi diğer şeyler ile olan ilişki olarak anlamamıza yardımcı olabilecektir.
Bu rotaları izlemekteki amacımız, sanat eserlerini sergilemek yerine aktif buluşmalar başlatmak, pasif izleme eylemi yerine, mekânın sakinleri, konuklar ve bölge arasında kolektif uygulamalar oluşturmak, ardımızda nesneler bırakmak yerine yeni öznellikler yaratmaktır. Karşılıklı konuşma, çeviri ve doğaçlama süreçleri aracılığıyla, misafirlerle, yerel çevre ve yerel çevre sakinleriyle (hayvanlar, insanlar, bitkiler) alternatif bilgi biçimlerini tanıma ve toplu olarak üretmede, olası başkaya ve nesnelerle varlıklarla iletişime geçişteki özgürleştirilmiş yolların açıklanmış yöntemleriyle ilgili sorular soruyoruz.
Bu bilgi biçimlerini Karadeniz Kıyısı’ndan İstanbul, Berlin, Viyana ve Stockholm’e taşımak için açık ve göçebe bir arşiv üreteceğiz. Bu arşivde, yerleştirilmiş uygulamalar ve işbirliğine yönelik gerçekleştirilen süreçler sergiler, gösterimler, yuvarlak masa masaları vb şeklinde paylaşılacak.